- bağıntılı
- bağıntılı relativ; gebunden
Türkçe-Almanca sözlük. 2013.
Türkçe-Almanca sözlük. 2013.
bağıntılı — sf., fel. Göreceli … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilinemezci — sf., fel. 1) Bilginin bağıntılı olduğuna inanan (kimse) 2) Tanrı nın ve evrenin nereden türediğinin bilinmediğini ve bilinemeyeceğini ileri süren öğretiyi benimseyen (kimse), laedri, agnostik … Çağatay Osmanlı Sözlük
bilinemezcilik — is., ği, fel. 1) Bilginin bağıntılı olduğuna ve bundan dolayı salt olmadığına inanan öğreti 2) Tanrı nın ve evrenin nereden türediğinin bilinmediğini ve bilinemeyeceğini ileri süren öğreti, laedriye, agnostisizm … Çağatay Osmanlı Sözlük
göreceli — sf., fel. Varlığı başka bir şeyin varlığına bağlı bulunan, mutlak olmayan, göreli, bağıntılı, izafi, nispi, rölatif Bütün bu tarihler göreceli işaretlerdir. N. Cumalı … Çağatay Osmanlı Sözlük
görecelik — is., ği, fel. Bağıntılılık öğretisi, özellikle bilginin bağıntılı olduğunu ileri süren her türlü felsefe öğretisi, görececilik, bağıntıcılık, izafiye, rölativizm … Çağatay Osmanlı Sözlük